RSS

28 Şubat 2011 Pazartesi

VINCENT Van GOGH, Theo'ya Mektuplar

Tarihsiz


Dünkü günü gene o Belçikalı ile geçirdim, hani yirmiler grubunda bir kız kardeşi var ya onunla.

Hava güzel değildi, ama gevezelik etmek için birebirdi; gezmeye gittik ve yine de boğa güreşlerinde ve şehir dışında birçok güzel şeyler gördük. Plânımı uzun boylu inceledik: ben Güneyde bir atölye açarsam, o da kömür madenleri bölgesinde bir çeşit konak kurmalıdır diye düşündük.

Öyle olursa, Gauguin ile ben önemli bir tablonun konusu yolculuğu gerektirince ortaya gidebiliriz, böylece kimi zaman Kuzeyde dost çevresinde çalışırız, kimi zaman da Güneyde.

Bu Dante yüzlü genci yakında göreceksin, çünkü Paris’e gelecek, onu misafir edersen - yer boşsa tabii - iyilik etmiş olursun; seçkin, kibar bir görünüşü var. Sanırım ki resimlerinde de öyle olacak.

Delacroix'yı seviyor, dün de uzun boylu Delacroix'dan söz ettik.

İsa'nın Kayığı adlı sert taslağını o da biliyor.

Bu genç bana çoktandır hayal ettiğim bir resmin ilk taslağını sağladı - Şair i.

Bu resim için poz verdi. Portrede yeşil bakışlı ince yüzü derin lacivert renginde yıldızlı bir gök üzerinde belirmektedir, sırtında küçük sarı bir ceket var, sadakur bir gömlek yakası, alacalı bir boyun bağı. Bir günde iki kez poz verdi.

Yeni köylü portrem ve Şair etüdüm için meşe tahtasından iki çerçeve yaptırıyorum.

Ah! Sevgili kardeşim, kimi zaman öyle iyi biliyorum ki ne istediğimi! Hayatta, giderek resimde bile Tanrı'sız yapabilirim, ama bu çilemle beni aşan, benden daha büyük olan bir şeyden, hayatım olan yaratma gücünden yoksun kalamam.

İnsan bu gücü bedeninde bulamaz da çocuk yerine düşünceler yaratmaya girişirse, insanlık yolundan ayrılmış olmaz ya.

Resimlerimin birinde de müzik gibi avutucu bir şeyler söylemek istiyorum.

Kadınları da erkekleri de bir ölümsüzlük havası içinde canlandırmak; eskiden bu havayı figürlerin başına bir hale takmakla verirlerdi, biz bugün renklerimizin ışıltısı, titreşmesiyle vermeye çalışırız.

Böyle tasarlanan resim her ne kadar Ary Scheffer'in Ermiş Augustinus tablosu gibi mavi göklü ise de, ondan olmadığı anlaşılır. Çünkü Ary Scheffer hiç renk ustası değildir.

Benim resim daha çok Eug. Delacroix'nın Tasso Hapiste adlı resminde ve onun gerçek insanı canlandırdığı birçok resimlerde aradığına ve bulduğuna uygun.

Ah! Portre, modelin düşüncesini, ruhunu yansıtan portre!

Portrenin bu çeşidi öylesine gelmek üzere görünüyor ki bana!

Belçikalı bana dedi ki evlerinde bir de Groux varmış, Brüksel Müzesi'ndeki Beneflicite'nin taslağı...

Böylece hep iki düşünce akımı arasında bulunuyorum: maddi sıkıntılar, geçim sağlayabilmek için oraya buraya baş vurmalar, sonra da: renk araştırmaları.

İki sevgilinin aşkını iki birbirini tamamlayan rengin birleşmesiyle dile getirmek, iki rengin karışımı ve karşıtlığını, birbirine yakın perdelerin esrarlı titreşimini vermek.

Bir anın düşüncesini koyu fon üstünde açık bir rengin parıltısıyla belirlemek.

Umudu tablodaki bir yıldız söylesin.

Bir insanın coşkunluğunu batmakta olan güneşin pırıltısı.

Bunlar gerçekçi aldatmacalar değil "tabii, ama gerçekten var olan şeyler değil mi?

Hiç yorum yok: