RSS

1 Mart 2011 Salı

VINCENT Van GOGH, Theo'ya Mektuplar

Tarihsiz


Öbür öğrencilerin etütleri aşağı yukarı ten rengindedir; yakından görünce tam insan teni dersin - ama biraz uzaklaştın mı bakamaz olursun, o kadar yavan gelir insana üst üste yığılmış bunca pembe ve açık sarı.

Benim desende, yakından bakıldı mı, yeşilimsi keremit rengi, gri - sarı, beyaz, siyah ve birçok silik renkler, genellikle nitelenmesi güç renk karışımları görülür. Ama biraz uzaklaşıldı mı, renk sorunu bir yana, tam istenilen sonuç alınır, desenin çevresinde bir hava akıntısı var gibidir, içinde de ışık dalgalanır.

……………

Bazı öğrenciler benim desenlerimi gördü: biri köylü figürlerinden esinlenmiş olacak ki, çıplak resim sınıfında modeli çok daha enerjik bir çizgiyle ve gölgeleri sağlamca belirterek çizmeye koyuldu hemen. Bana desenini gösterdi ve üzerinde konuştuk; hayat dolu bir desendi, burada çalışanların çizdikleri desenler arasında en güzeliydi.

Ama bunun tepkisi ne oldu biliyor musun? Profesör Sibert onu çağırdı ve bir daha böyle bir şey yapmak cüretini gösterirse, profesörüyle alay etmiş sayılacağını söyledi. Oysa, Tassaert ya da Gavarni üslûbunda «dolgunca» çizilmiş tek desendi. Durumu görüyorsun ya. Ama o kadar önemli değil, üzülmeyeceksin ve safça bir tavır takınıp bu olmayacak tarzdan kurtulmak istermiş de her seferinde aynı hataya düşüyormuşsun gibi yapacaksın.

Burada çizdikleri figürlerde çoğu zaman başa fazla ağırlık vermektedirler, öyle ki figür tepetakla düşecek gibi olur; hiçbiri ayakları üstünde sağlamca durmaz, oysa ilk taslakla elde edilmesi gereken sonuç figürün ayakta durmasıdır.

Hiç yorum yok: