RSS

2 Mart 2011 Çarşamba

VINCENT Van GOGH, Theo'ya Mektuplar

Tarihsiz


Mauve'un pişman olmasını isterdim.

Kuşkulanıyorlar bir şeyden - bir kuşku havası esiyor - arkamda bir şeyler sezinliyorlar. Vincent günışığına çıkaramadığı bir şey saklıyor.

Peki, baylar, ne olduğunu söyleyeyim de, siz ki biçimlere ve uygarlığa düşkünsünüz, ve gerçeğin gerçeği olmak şartıyla düşkün olmakta haklısınız, siz söyleyin: bir kadını terk etmek mi yoksa terk edilmiş bir kadına acımak mı daha uygarca, daha insanca, daha erkekçedir?

Bu kış gebe bir kadına rastladım, karnında çocuğunu taşıdığı adam bırakmıştı onu.

Kış günü sokaklarda sürünen, ekmeğini kazanmak için bilinen yollara düşen bir kadın.

Bu kadını model olarak yanıma aldım ve bütün kış çalıştım onunla.

Bir modelin aldığı tam ücreti ödeyemedim ona, gene de poz verdiği saatleri ödedim ve böylece onu da çocuğunu da Allahın yardımıyla açlıktan ve soğuktan kurtardım, kendi ekmeğimi paylaştım onunla. Bu kadına ilk rastladığımda, hasta haline çarpılmıştım.

Ona banyolar yaptırdım, kuvvet ilâçları içirdim elimden geldiği kadar, sağlığı düzeldi.

Leyde'de gebe kadınlara bakan, onları doğurtan bir enstitü var, oraya götürdüm onu. (Rahatsız oluşu şaşılacak bir şey değilmiş, çünkü çocuğun duruşu kötüymüş, onu ameliyat ettiler, forsepslerle çocuğu çevirmek zorunda kaldılar. Ama kurtulur herhalde. Haziran ayında doğum yapması gerekir.)

Bana öyle gelir ki, beş paralık değeri olan bir adam böyle bir olayla karşılaşınca benim yaptığımı yapardı.

Bu yaptığımı öyle basit öyle tabii buldum ki, onu kendime saklayabilirim sandım. Poz vermek ona güç geliyordu, ama zamanla öğrendi, ben de iyi bir model bulduğum için geliştirebildim çizgilerimi. Bu kadın şimdi bana evcilleşmiş bir güvercin gibi bağlıdır, bana gelince, bir kez evlenebileceğime göre, onunla evlenmekten daha iyi bir iş yapamam, çünkü ona yardım etmenin tek yolu budur, yoksa yoksulluk onu gene uçuruma giden yola düşürecektir. Onun parası yok, ama çalışmamla benim para kazanmama yardım ediyor.

Mesleğim ve çalışmam için sevinç ve umutla doluyum, bir ara resmi ve akvareli bıraktımsa, Mauve'un ayrılmasından duyduğum üzüntü yüzündendi; sözünü geri alırsa, güvenle başlayabilirim yeni baştan. Şimdilik bir fırça bile göremiyorum, sinirleniyorum.

Söz söylemeden beni anlarlar sandım. Yüreğime girmiş olan başka bir kadını düşünmedim değil, oysa bu kadın kış günü sokaklara düşmüştü, hasta, gebe ve açtı… başka türlü davranamadım.

Mauve, Theo, Tersteeg, siz ekmeğimi elinizde tutuyorsunuz, beni aç mı bırakacaksınız, sırtınızı mı çevireceksiniz?

Benim söyleyeceğim bu kadar, sizin söyleyeceğinizi bekliyorum.

Hiç yorum yok: