RSS

1 Mart 2011 Salı

VINCENT Van GOGH, Theo'ya Mektuplar

4 Kasım 1885


Kendimi renklerin kurallarına verdim büsbütün. Ah, keşke bunları bize gençliğimizde öğretmiş olsalardı!

Ama çoğu insanların hayatında, kaderin bir cilvesiyle ışığı uzun zaman aramak zorunda kaldıkları görülür.

Delacroix'nın ilk kez kanunlaştırdığı ve Newton yer çekiminin, Stephenson da buharın kanunlarını nasıl ortaya koyup herkese açıklamışlarsa, onun da olanca uzamı ve bütün ilişkileriyle açık açık anlattığı renk kanunları ışığın ta kendisidir, evet hiç şüphesiz öyledir.

Etüdlerimde fırça çizgilerini kat kat boya kalınlıklarıyla belirttikten sonra onları olduğu gibi bırakmama kaygılanma.

Bu bir şey demek değildir, çünkü çizgileri bir yıl kadar -(giderek altı ay bile yeter) öyle bırakıp da sonra usturayla şöyle bir kazdın mı, renk çok daha yoğun olarak ortaya çıkar; oysa hafifçe sürüldü mü bu yoğunluk elde edilmez. Renklerin korunması, bir tabloda özellikle ışıklı yerlerin sağlam boyayla boyanmış olması önemlidir. Eskiler de, bugünün Fransız ressamları da bu kazıma işini yapmışlardır.

Saydam bir rengin üst üste sürülen katları birbirine karışır ve zamanla büsbütün silinir, eğer tablonun hazırlıklı katı iyice kurumadan sürülürlerse bu saydam katlar. Oysa daha sonra sürülürse çok dayanıklı olur.

Sen kendin de fark ettin ki benim atölye etütlerim zamanla renklerini yitireceğine daha da iyi oluyorlar.

Sanıyorum ki bu, yağ kullanmadığım yerlerde rengimin daha dayanıklı olmasından ileri gelir. Bir yıl sonra, her renkte bulunan yağ erimiş gitmiştir, ve o zaman sapasağlam bir hamur elde edilir.

Böyle yani eserin iyice kurumasını sağlayarak resim yapmak bence önemli olan bir sorundur; ne yazık ki kobalt gibi dayanıklı olan bazı renkler çok pahalı. Kromlar ve kızılkök kırmızıları hakkında ne düşünmeli bilmiyorum, ama öyle sanırım ki kimi tablolar, özellikle Amerikan güneş batışları - bu çeşit resimleri bilirsin - krom cilâları ile meydana getirildiklerinden zamana çok az dayanırlar.

Tersine Daubigny ile Dupré'nin eserleri dayanıklıdır. La Haye'de bulunan Delft'li v.d. Meer'in tablosunun kırmızı, yeşil, gri, kahverengi, mavi, siyah, sarı, beyaz gibi cüretli bir sürü rengiyle bu kadar güzel ve parlak kalmış olması şaşılacak şey değil mi?

Hiç yorum yok: