RSS

19 Mayıs 2011 Perşembe

INGEBORG BACHMANN / BİR KUMANDANA

BİR KUMANDANA


Bir gün yaşlanmış ve körleşmiş halkların onuru adına,
Yeniden girişildiğinde o bilinen işe,
Sen, bir suç ortaklığıyla,
Bizden olanlara hizmet edeceksin,
Bildiğin için sınırlarımızı kanla çizmeyi…
Önderliği, kitaplara geçmiş adının
Gölgesi üstlenecek ve onun kanatlanmasıyla
Göverecek defneden zafer taçları…


Bizim anlayışımıza gelince :
Kimseyi ne kurban et kendinden önce, ne de Tanrıya yalvar.
(O hiç pay istedi mi ganimetlerinden?...
Hiç eşlik etti mi umutlarında sana?...)

Yalnızca şunu bilmelisin :
Ne zaman ki, senden öncekilerin aksine, kalkışmazsan kılıcınla,
Parçalanamaz gökyüzünü parçalamaya,
İşte o zaman,
Bir yaprak da sana düşer defne dalından…

Ne zaman ki, dev bir kuşkuyla,
Kendi talih kuşunu kovup atılırsın ortaya,
Zaferden emin olabilirsin…

Çünkü bir zamanlar ki galibiyetin
Yalnızca talihinin senin yerine kazandığıydı,
Gerçi eğilmişti düşmanın sancakları,
Ganimetin olmuştu silahlar
Ve bir başkasının bahçesinde
Yetişme meyveler…

Ufkun hangi noktasında kesişirse,
Talihin ve talihsizliğin yolları,
Orada ver savaşını…

Nerede basarsa karanlık ve uyurlarsa askerler,
Nerede sana ilençler yağdırıp,
Uğrarlarsa senin ilençlerine,
İşte orada davetiye çıkar ölüme…

Düşüp yuvarlanacaksın
Dağlardan vadilere saçılacaksın,
Delicesine akan sularla bereketli diplere,
Toprağın tohumlarına, sonra altın madenlerine,
Büyüklerin heykellerini döktükleri eriyiklere,
Unutulmuşluğun derinliklerine,
Milyonlarca kulaç uzaklıktaki düş evrenlerine.
Ama en sonunda da ateşe…

O zaman,
Bir yaprakta sana düşer defne dalından…


Çev : Ahmet Cemal

Hiç yorum yok: