Çok insan anlıyamaz eski mûsîkimizden
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden.
Açar bir altın anahtarla rûh ufuklarını,
Hemen yayılmaya başlar sadâ ve nûr akını
Ve seslenir büyük ltrî, semâyı örten rûh,
Peşinde dalgalanır bestesiyle Seyyid Nûh,
O mutlu devrede Itrî'ye en yakın bir dost
Işıklı danteleler bestekârı Hafız Post ...
Bu neslin ortada dâhîcedir başardığı iş,
Vatan nasıl karışır mûsıkîyle, göstermiş.
Bu yaz kemençeyi bir dinledinse Kanlıca' da,
Baharda bir gece tanbûru dinle Çamlıca' da.
Bu sazların duyulur her telinde sâde vatan,
Sihirli rüzgâr eser daima bu topraktan.
Evet bu eski nesil bir şerefli âlem açar,
Duyuşta ince zamanlardan inkırâza kadar.
Yüz elli yıl, sıra dağlar birer birer yücelir
Ve âkıbet Dede'nin anlı şanlı devri gelir.
Bu, mûsıkîyi, O, son kudretiyle parlattı;
Ölünce, ülkede bir muhteşem güneş battı.
8 Haziran 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder