Pazarcılar gitmiş ipleri kalmış
İlkyazla birlikte - güz çekmiş saçlarından
Boşluğun ölüsü kalmış.
Ben ilkyaz filan görmedim -diyor-
Beyoğlu'nda, Aynalı Pasaj'daki
Beyaz giysili düğmecileri saymazsam
Birde
Şu şaşkın cumartesiyi
Masa örtüsünün üstünde
Su kenarlarında üşüyen kelebekler gibi
Konup konup kalkıyor ya, onu
Saymazsam diyor
Ve diyor ki -bir şey demiyor-
Ah bu çekik gözlü akşamüstleri!
(Ayçiçeği yiyen çocuk
Yün ören kadın
Rakısını yudumlayan adam
Sokağa bakan herhangi bir oda
Arka bahçede
Herhangi bir mermer masa)
Ah bu iri gözlü akşamüstleri
Ve kahverengi
(Herhangi bir yarın
Herhangi bir yarından sonra)
Diyor ki -bir şey demiyor-
Öyleyse neden sığdırıyorum bu görkemli güne
Durup dururken
Bir piknikteki o dayanılmaz cansıkıntısını
Ve neden
Kar yağınca bütün meyhaneler birbirine benzer
Ve tenha semtler
Ve gelmiş geçmiş bütün yolculuklar
- Ve oteller oteller -
Birbirine
Uzun uzun düşünmeli bunları da.
Bir fotoğrafta çıkmak gibi oluyor her şey
Anlamadığı bu
- Ve anladığı -
Ben ki bir boy fotoğrafıyım - diyor -
Yaşarken yaşamazken
İkisi de aynı şey
Aynı
Yani bir fotoğrafta çıkmak
- Ah bu kımıltısız akşamüstleri! -
Boşluğun ölüsünü kaldırıyorlar
Kadınlar kirpikleriyle
Adamlar yere bakarak
Çocuklar incecik dudaklarıyla
O
"Bir fotoğrafta çıkmak"
Durarak kaldırıyor boşluğu
Çünkü
Fotoğrafta çıkmak
Çoktan ödünç almış oluyor onu.
1984
25 Nisan 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder