RSS

27 Nisan 2010 Salı

İLHAN BERK / KÖROĞLU / BİR SABAH VER ELİNİ DEDİK

II


BİR SABAH VER ELİNİ DEDİK
VER ELİNİ DAĞLARA TAŞLARA

1.


Bir şafak vakti
Şafak vakti Kırat'ın ayakları yumuşak toprağa batardı
Karşıyaka'nın bulutu bir gelir bir giderdi
Karşıyaka'nın dağları alçaktı, hayındı, sevilecek gibi değildi.
Cihanda nice memleketler nice insanlar nice dağlar vardı
Nice şey evrende Bolu Beyi'ne karşıydı.
Dünyada bey çoktu, fakir çoktu, Çamlıbel'e daha çok fakir gelmişti
Deli Hoylu öyle gelmişti
Kabre-sığmaz
Dellak Hasan
Cıdalı Kenan
Han Ayvaz öyle gelmişti.
Sonra nice yağmurlar yağmış nice yağmurlar toprakları ıslatmış bitkileri büyütmüştü.
En başta buğdayı nazlı bir çocuk gibi toprak büyütmüştü
Buğday ilk peşin Aktaş Mahallesinin çocuklarını emzirmiş
Sonra nice bey zulmünden kaçanları, nice Celali kursağını
Tok etmişti.
Dünyada Çamlıbel
Nice fukaraya
Nice donsuza
Ruma, Ermeniye
Kürde


Buyur etmişti.
Havaya bakan
Köroğlu'nun ilk tutup koyduğu taşın
Çamlıbel'de kalacağını sanmazdı uzun zaman
Uzun zaman, bir gün, bir gün sanki kalkıp gideceklermiş gibiydiler
İlk bakışta belli değildi sanki
Dünyada kalışları.
Suyu çevirenler öyleydi peşin
Öyleydi sürenler, ekenler, biçenler
Hepsi öyleydi peşin.
Ama Köroğlu, Köroğlu dünyayı bilirdi dünyaya niçin gelmiştik bilirdi
Dünyayı anasının yüzü gibi bilirdi, öyle değildi.
Pırıl pırıldı her şey dünyada
Dünyada her şey açıktı
Dünyada nice şeyler çürür atılır
Nice şeylerin miyadı dolardı
Ama dünya, dünya hiçbir şeye değişilmeyecek kadar güzeldi
Sımsıkı sarılmak lazımdı
Bunu bilen yaşardı
Çamlıbel bunun için yaşayacaktı.

Hiç yorum yok: