RSS

29 Nisan 2010 Perşembe

İLHAN BERK / TEP'TEKİ KRAL MEZARLARI İÇİN

Ve gidip durduk akşamüstü gibi ırmak kayıkları duran göğüne K' nın
Öyle yalnızdık ki (hiç bu kadar olmadım çok) bütün yol boylarında sarıydı ağzın
Bir dünyadaydık Sayda geçişiydi beyazlığının ıssız kentlerine İskit' in
Şimdi kim bilir bir gecedir sokakları yalnızlıkların yazılı o Ölüler Betiği'nin
Biz ne zamandır 22 sessiz harftik o sokaklarda bir karanlığı sürdürüyorduk
Gökyüzü gibi her yerde o uzak güzelliğindi senin birdenbire hep onu buluyorduk
İşte öyle tenhayım ki denizleri evin sağına, Doğu tarafına, Güneye koyuyorum
Bak ne güzel ev rüzgârları, Etrüsk kuşları geçti ben hâlâ hep seni dinliyorum:


KORO

“Gök! bu öpüşümün yaptığı kıyı ordan o kral mezarlarından sesleniyorum
Her gece Tep'de o ihtiyar denizlerde hâlâ bir şeydir uyanır esmerliğimden
Her gün yalnızlığımdır büyüyen sana doğru elleri gibi çocukların sevmekten
Öyle mutluyum ki mutsuzluğumda karanlığıma çılgınca daha bir uzanıyorum.”




Ben şimdi böyle duruyorum ya benim ölümüm hep akşamüstüdür bütün kentlerde
Her gece bir gülü uyandırırım yüzünün denizinde sonra ölürüm ölürüm işte.
Kim bilir o uzak ülkenize giderim yağmurlarınızda yıkanırım (yağmurlarınız güzel) ışır çizgilerim
Dur ben işte ölümü eskittim geliyorum ırmaklar ki bir gökyüzü prensiydi evlerde
Hiç durmamış işte hep o güzelliğin bu, Avrupa'ya yakın sularda ve küçük İskit'te
Bir gün ölürüm ben Tep üzerinde durur binlerce kayık durur belki eski evlerim
Böyle bir gün ne kadar yalnızmışım ki denizlerde var dedim karanlık karanlık
Bir uzayda ünüm seninle ışıdı şimdi onları açarım onları korum kalır artık.


Çivi Yazısı'ndan

Hiç yorum yok: