RSS

22 Nisan 2010 Perşembe

ÖZDEMİR ASAF

Özdemir Asaf / ADAM Yayınları / Beşinci Basım /1990

kitabının düzenleyicisi Doğan Hızlan’ın önsözünden



Kitaba girecek şiirleri tararken onun el yazısıyla bir çok defter bulduk. O, bunları ilerki şiirlerinin karalaması, alıştırması niteliğinde bulduğundan daktiloya çektirtmek gereğini bile duymamış. Bu defterlerdeki şiirler onun şiir oluşumunun çizelgesini sundukları oranda bizim için yararlı oldu. Ayrıca Özdemir Asaf'ın esin ve etki kaynaklarına da biraz olsun aydınlık tuttu.


Şiirimizin ustaları onun 1941-1942 şiirlerinde en az oranda rüzgârlarını hissettirmiştir. Etkilendiği değilse bile beğendiği kişilerin ince alayla portrelerini çizmiştir.Ahmet Haşim'in, Necip Fazıl'ın ve Nurullah Ataç'ın ...

1941-1942 arasında yazdığı şiirlerde bir Necip Fazıl sevgisi sezilir. Şiir gücünü sınamak için sanki nazireler yazmıştır bu dönemde.

Yahya Kemal ile Necip Fazıl onun ustalarıydı.

Özdemir Özden imzasıyla 1941-42 arasındaki şiirlerde şiirsel eksikliklere karşın belli bir düzeyi vardır. Arayışın şiirleridir bunlar. Aşk, duygusallık ve yaşama filozofça bakış.

O şiirlerden bu yana değişmeyen bir eğilimi, şiirde “ikinci ben”i araması ve düşünceye ağırlık vermesidir.

O yıllarda gidilecek yeri ve yönü arayan şairin dizeleri bizim kanımızı destekler:

“Şair oldum baktım her şey yazılmış
Ressam oldum gördüm her yer çizilmiş
Seyyah oldum sordum dünya gezilmiş
Hiçbir yerde YENİ bulamadım ben.”


İki kez şiir tezgâhında dokuduğu bu ürünün birisinin altında Özdemir Özden diğerinin altında Özdemir Yasaman yazılı. O dönemin Özdemir Asaf'ı, yaşamın getirdiği her olaydan etkilenen ve hemen bunu şiire dönüştüren bir sanatçıdır.

“Servet-i Fünun - Uyanış”dergisinde yalnız şiirlerine rastlanmaz. Ayrıca şiir kuramı üzerine de düşünmekte, bu düşüncelerini de yayımlamaktadır.

23 Eylül 1943 tarihini taşıyan ve manifesto niteliği taşıyan kuramsal bir yazısından bir bölümü buraya aktarıyoruz:


“Dün şahsı yazdılar. Bugün şahıslar yazılıyor.”
“Dün cemiyetleri yazanlar bugün kendi teneffüs ettikleri havayı yazanlar arasında nefessiz kalıyorlar.”
“Sebep:
“Bugün keder yok ... İnsanın kederi var.”
“Bugün nehir, dağ, deniz vesaire yok: dünya var.”
“Bugün her insanın arasında feryat eden şair yok. Feryat eden insanların arasında susan, yazan, düşünen şair var.”

****

“Özdemir Asaf'ın notlarını incelediğimizde başka bir gerçeğe daha rastladık. Tek tek şiirler yerine şiirlerden oluşan bir bütünlüğün ardına düşmüştü. 15 Nisan 1943 tarihinde “Servet-i fünun -Uyanış”a yazdığı “Şiir Kitapları ve Şiir” başlıklı yazıda şiir kitabının taşıması gereken bu özelliğine değiniyor:


“Şiir kitabı sadece şiirleri havi kitap demek değildir. Şiir kitabı başlıbaşına bir şiir bütünlüğünü de havi olabilir.”


Şiir üzerine tanım çeşitlemeleri yapmıştır deneme yazılarında. “Kaynak” dergisinin 1 Mart 1948 tarihli sayısında şiirüzerine söylediği bir saptama belki Özdemir Asaf'ın şiir yöntemini bir açıdan aydınlığa kavuşturabilir:

“Benim de haletiruhiyelerim sabit ve müstakâr değildir.”


Şiirin açıklanmaması gerektiğini, şiirin açıklamasının şiirin kendi içinde olduğunu söyler.

1939'dan beri şiir yazan bir özgün şairin yeni şiirlerini birkaç bölümde sunduk. Bu bölümleme onun şiirin türüne göre yaptığı bölümlenmeye uygun.



***




Özdemir Asaf'ın kendi kaleminden yaşamına değgin notlar:

“Doğumum: 11 Haziran 1923, Ankara. Danıştay üyesi Mehmet Asaf'ın (ölümü 1930) oğluyum. İkiz kız kardeşim Özgönül, benden 31 saat sonra, 12 Haziran 1923, saat 15.30'da doğdu. Babamın öldüğü yıl İstanbul'a geldik. Galatasaray Lisesi ilk kısmına girdim. 1941 yılında l1'inci sınıfa geçince, Kabataş Erkek Lisesi'ne bir ek ara sınavı ile girip 1942 yılında mezun oldum. Hukuk Fakültesi'ne, İktisat Fakültesi'ne (3. sınıfa kadar) ve bir yıl Gazetecilik Enstitüsüne gittim. Bu aralarda Tanin ve Zaman gazetesinde çalıştım. Çeviriler yaptım. İlk yazım 1939 yılında 'Servetifünun - Uyanış' dergisinde çıktı. Sanat-edebiyat dergilerinde 1962 yılına kadar çoğunlukla şiir olmak üzere yazı ve çevirilerimi yayımladım. Artık yalnız kitap çıkararak yayımlıyorum. (Tertip ve baskı yanlışlarından nefret ederim.)

“1951 yılında Sanat Basımevi adıyla bir basımevi kurdum.

Kitaplarımı 'Yuvarlak Masa Yayınları' adı ile yayımlıyorum. “1954 yılında bir Atlantik ve Amerika'nın Doğu Kıyı şehirleri turu yaptım. 1959'da Laponya'dan başlayarak hemen tüm Avrupa'yı gezdim.

“1966'da Yugoslavya'ya gittim. Makedonya Yazarlar Birliği' nin çağrılısıydım.”

Hiç yorum yok: