RSS

3 Haziran 2010 Perşembe

YAHYA KEMAL BEYATLI / RİC'AT

Çini bir kâsede bir Çin çayı içmekteydi.
Bir güzel yırtıcı kuş gözleri gördüm. Baktım
Som mücevher gibi kan kırmızı tırnaklarına.

Parlayan taş, yaraşan dantele, her süs, her renk .
Ve vücûdunda ipekten kumaşın cazibesi,
Önceden râyiha, en sonra bütün rûh oluyor.


Yine sevdaya kanatlansam aziz İstanbul!
Sende birçok geceler geçse tükenmez hazla ...
Kapasam böylece ömrün bu güzel yaprağını.

Macera başlamak üzreydi. Düşündüm de dedim:
“Kalbimin tâkati yok, hem bu duyuş çok sürecek…
Mâcerâ başlamadan ben buradan ayrılayım.”

Hiç yorum yok: