RSS

21 Şubat 2010 Pazar

SENNUR SEZER / CERİHA İLE ZAHMET


Kocaman gözleri olur çöl çocuklarının. Yeşillik görmeye aç. Yeşillik aramaktan büyümüş. Ürkek ceylan ayakları olur rüzgârdan kaçmaya. Cenbiyeler gibi kesen kum rüzgârından. Ve elleri olur sabanlara, deve yularlarına, kelepçelere, silahlara.



«Ellerine ne oldu ablam ablam» derdi küçük Zahmet. Ceriha'nın elleri eciş bücüştü. Yanıktı. Bir akşam çölün petrolüne uzanmıştı çünkü. Kendi petrolüne. Kandilini yakmak için. Çöl onundu madem. Madem çöl kuyularının acı suyu onundu. Petrol da onundu elbet. Ama mantar şapkalı yabancılar bekliyordu kuyuyu. Onu yakaladılar. Ellerini petrole bulayıp yaktılar. Bir daha kendinin olana uzanmasın diye ... Çölü canlı meşalelerle aydınlattılar.



«Ellerine ne oldu ablam?»

Ceriha güler, saçlarını okşardı Zahmet'in. Anlatırdı: «Akşamlar erken mi inerdi bizim köye. Geceler mi karanlıktı. Lâmbamıza gaz bulamazdık. İstemezdik güneşin batmasını. Ta ikindiden başlardık koşmaya. Güneşin batacağı yere varmak için. Koşardık. Yetişemezdik. Alıkoyamazdık güneşi. Bir gün ben, güneş mızrak boyu yükselmeden çıktım yola. Yetiştim. Tuttum ellerimle. Yakardım “Gitme güneş. Geceyi soğuğu getirme. Yabancıları çadırlarımıza getirme.”

Ama güneş yaralıydı!. Kanı ellerimi yaktı. Sonra, soğudu. Kayboldu. O zaman anladım, küçük sinekler gibidir güneş. Boyuna doğar, ölür. Biz onu hep tek sanırız. Oysa tek güneş, tek ateş yüreklerimizdedir. Bizi ancak biz ısıtırız.»

“Ondan mı 'yara' dediler sana?”
“Evet! Ondan benim adım Ceriha.»


Günler mi geçti, aylar mı geçti. Bir akşam bastılar Ceriha'nın kulübesini. Mermi aradılar. Çöl çocuklarının yüreklerindeki ateşi aradılar. Zahmet'in parmaklarını kırdılar. Silah tutmasın diye. Ceriha'yı saçlarından astılar. Ateşe verildi kulübeler. Ateşe verildi kundaklar.

Derler ki yangın yerlerini yavru aslanlar beklemiş. Kırık eller bırakmamış namluları. Rüzgârda uğuldamış şu şarkı:


Bir dalı kırıldı mı hurmanın
Bin dalı büyür
Keskinleşir dikeni çalının budadıkça
Kırın ellerimizi kesin boynumuzu
Gırtlağınıza sarılır yeşeren ellerimiz
Ordunuz boğulur kanımızda

Hiç yorum yok: