RSS

23 Mart 2010 Salı

ARTHUR RIMBAUD / ILLUMINATIONS / TÜMCELER

BU dünya, şaşkın iki çift gözümüz için kara, tek bir orma­na, birbirini seven iki çocuk için, bir sahile, - duru sevgimiz için bir çalgılar evine dönünce, - sizi o zaman bulacağım.

Yeryüzünde, sakin, güzel ve «görülmemiş bir lüks içinde» bir tek ihtiyar kaldığı vakit, - dizlerinizin dibinde olacağım.

Bırakın bütün anılarınızı gerçekleştireyim, - sımsıkı bağlayan biri olabileyim sizi, - boğacağım sizi.

*
Çok güçlü olduğumuz vakit, - kim geriler? Çok keyif­li, - kim gülünç olur? Çok kötü olduğumuz vakit - bizi ne yaparlardı?

Süslenip püslenin, gülün, oynayın. - Hiç bir zaman kapı dışarı edemiyeceğim Aşk'ı.

*

Yoldaşım, dilenci kadınım, o azman çocuğum benim! Bu bahtsız kadınlar, bu işçiler ve benim sıkıntılarım nasıl da vız geliyor sana. Gel o kaygısız sesinle katıl bize, sesin ! biricik pohpohcusu bu aşağılık umutsuzluğun.

*

Kapalı bir temmuz sabahı. Bir kül tadı var havada; yaş bir odun kokusu ocakta, - sırsıklam çiçekler, - o yıkıklığı gezin­ti yerlerinin, - kanalların tarlalara çiselemesi, - niçin hemen olmasın oyuncaklar ve günlük kokuları?

*

Kuleden kuleye gerdim ipleri; çelenkleri bir pencereden bir pencereye; altın zincirleri bir yıldızlardan bir yıldıza, hora te­piyorum şimdi.

*

Durmadan tütüyor yukarki gölcük. Hangi büyücü kadın ba­tan ak güneşe gidip dikilecek? Hangi yapraklanmış menekşeler düşecek?

Kamu yatırımları kardeşlik bayramlarında akıp giderken, bir ateş gülü çalıyor çalıyor bulutlarda.

*

Güzelim bir Çin mürekkebi tadını canlandırarak, kara bir toz yağıyor yavaşça uyanıklığım üstüne. - Lâmbamın alevini kısıp yatağa atıyorum kendimi, gölgeli tarafa dönünce sizi gö­rüyorum kızlarım! kıraliçelerim benim.


ÇEV: İLHAN BERK

Hiç yorum yok: