İlhan Berk
Gösteri / sayı:168
BEYAZ GÖMLEK
Sesin
…… beyaz
gömleğim
nerde.
Yukardaki dörtlük uzun süre anlamını değiştire değiştire yaşadı bende.
Şiirler zamanla anlam değişimine uğrarlar. Bunda yadırganacak bir şey yoktur. Hem bizim, hem şairlerin doğası gereğidir bu.
Bir yıl boyunca bendeki ilk anlamını korudu. Belirli, açık bir anlam değildi bu, ama karanlık da olsa bir anlamdı gene de.
İkinci yıl bendeki anlamını yitirdi, hiç düşünmediğim yerlere kaydı. Enikonu da belirsizleşti, sise büründü. Gizlendi.
Üçüncü yıl şimdiye değinki bütün anlamlarını yitirdi, yalınızca bir şeyler duyurur, sezdirir gibi oldu, kaldı.
Bugün değişmesine, hâlâ da anlamdan anlama gidip gelmesine karşın, karanlıklığını koruyor. Şiirin saçtığı gerçeğin bu olduğunu anlayınca da, bıraktım (şiirlerin de kendince bir anlam üreeme lerin de kendince bir anlam üretme hakları vardır çünkü).
Hem ne diyor Kavafis: … “çoğunlukla karanlıktır şiirler ve bu sayede başka duygulara, benzer durumlara uyabilirler.”
Koşuk şiir, şiirin doğasına karşıdır. İlle de bir kalıba (moule) girmek ister. Bir sıkıyönetim uygular. Bunu zorunlu kılar. Ölçüyü bir yana bırakırsak; (çünkü ölçü dilin yapısına ne de olsa ters düşmez) uyak tam bir cenderedir.
Çiviyazısı’nı saymazsak uyağı aradım diyemem. Kendi halinde bıraktım; gelince de hayır demedim.
Uyak bir sözcüğü kilitler, dondurur bırakır. Anlamı da boğar: Katlamaz. Kıvancın (şiirin her şeyi) yolunu sekteye uğratır, devinimine ket vurur. Nerdeyse kendisine karşı gelen her şeye ayak diretir. Noktanın yaptığını Yapar: Kapatır şiiri. Asıl da dizeme bela olur, yolunu tıkar: Özsusuz kalır.
Aşıkâne’de kimi şiirler uyağa devinim kazandırmak için hem bölünmüş, hem yerinden oynatılmış, hem de uyaklar arasında uzaklık yaratılmıştır. Göz uyağı aramaz, gerek duymaz. Kulak, düşteymiş izlenimini verir: Bir duvara çarpar gibi gidip çarpmaz.
Koşuk şiir, ancak dua gibi - kendiliğinden - bir yapıya kavuştuğunda erişilmezdir:
GEÇEN DAKİKALARIM
Kimbilir nerdesiniz,
Geçen dakikalarım,
Kimbilir nerdesiniz?
Yıldızların, korkarım,
Düştüğü yerdesiniz,
Geçen dakikalarım..
Acaba tütsü yaksam
Görünür mü yüzünüz,
Acaba tütsü yaksam?
Siz benim yüzümsünüz:
Eğilip suya baksam
Görünür mü yüzünüz?
Gitti bütün güzeller.
Sararmış biri kaldı.
Gitti bütün güzeller.
Gün geldi, saat çaldı,
Aranızda verin yer;
Sararmış biri kaldı!
(Necip Fazıl Kısakürek)
9 Mayıs 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder