RSS

5 Mayıs 2010 Çarşamba

İLHAN BERK / ÖNAY SÖZER

ÖNAY SÖZER/Cumhuriyet Kitap
sayı: 353




“Dilin doğasında sözün sıfıra indiği bir dil vardır”diyor İlhan Berk “Dili o sınırda tutmak, ordan yazmak...”

Bu satırları açıklamaya gerek var mı? Gerek olsun olmasın şunları ekliyor: “Bu çıkmayı ilkin Saussure’un dil (langue) ve söz (parole) deyimlerine verdiği anlamlara göre okumanı istiyorum. Şiir elbette kuraldan çok bireysel yaratıdır, özü yoktur şiirin, sözcüklerin raslantısından doğar, dolayısıyla dilin değil sözün, toplumun değil, bireyin bağrından kopup gelir. Bunlar bilinen şeyler. Ama benim yapmak istediğim bilinenden ayrı: Sözü sıfıra indirmekle şiirden her türlü bireyselliği, ne bileyim istenci ve anlak’ı uzaklaştırdığıma inanıyorum. O zaman yine dile dönüyoruz ama artık dilin doğasındaki bir dile, sınırdaki bir dile. Söz böylece dili besleyen süte dönüşüyor, anlıyor musun? Sözcüklerin birbirine değdiği ve birbirlerini kendi içlerine çekip yine de dışarda bıraktıkları olan ... İşte oradan yazmak!”

Gerçekten de İlhan Berk’in şiirlerinde -çoktan beri varolan bir eğilime göre- sözcükler birbirlerinin kesişme noktalarında, yani geometrik anlamında bir sıfır noktasında buluşarak anlam kazanıyorlar. “Avluya Düşen Gölge” şiirinde de gölgenin gerçekten avluya düştüğü filan yok, gölge avlunun sıfır alanında varoluyor:


Hatmilerin arasında
başını çıkarmış bakıyor
bir kaplumbağa
Avluya gölgesi düşüyor



Bu dizeler her ne kadar gerçekçi bir betimmiş gibi gelse de öyle değil. Tek tek sözcükler birbirini etkiliyor yalnızca. Berk bizi bütün yorumların, bütün anlamlandırmaların, bütün imlemelerin öncesindeki “sıfır im”in, kısaca text’in dünyasına sokuyor. Sözcükle tümce arasında ayrımın kalmadığı yerde tümce sözcüklerin birbirini izlemesine, dünya ve gerçeklik bir görüntünün geçişine indirgeniyor:


Yüzün geçti
bu görüntü
yeter dünyaya

(“Yüzün Geçti”)


Bütün bu işaretler mezarlığı, bütün bu ‘sıfır sıfıra elde var bir sözcük” demeler şairin günümüzün gerçeklerinden, reklam, terör ve piyasanın egemen olduğu dünyamızdan, hatta belki de yaşadığı Bodrum’dan, sonsuz kaçışının izleri mi? Söz gerçekten mi sıfıra iniyor yoksa bu da “şairce” bir benzetme mi? İlhan Berk gerçeklikle mecaz ya da benzetme arasında hiçbir zaman karar veremedi. Ama herhalde bunun için günümüzün ve Türkçe’nin en iyi şairlerinden biri oldu

Hiç yorum yok: