Bir rüzgâr esti denizin üstü kabardı
Bozkırda akşam oldu olacak dedim
Senin bulunduğun şehirde gaz lambaları yanmıştı
Karıncalar, tarla fareleri bir başınaydılar yine dünyada
Bir şiir başını alıp çıkmıştı
Bir şiir şehirlerin yüreğini dinledi
Senin bulunduğun şehrin yüreği param parçaydı.
Bir sabah hava dayanılmayacak kadar güzeldi
Bir sabah kaya oyuklarında yaşayan insanların
Yürekten dostu bir kişi
Bir sabah daha iyi bir hayat adına
Başını alıp çıkmıştı.
Bir gökyüzü gördüm ki İstanbul'da
Daha hiçbiri görmemiştir insanların
Bulutlara baktım boyuna yer değiştiriyorlardı
İnsanlara baktım hepsinin bir hikayesi vardı
Bir çocuk durmuş denize işiyordu
Vapurların biri geliyor biri gidiyordu
Ölüm çıkar burdan
Ama ben çıkmam dedim.
Ne kadar insan yaşarsa dünyada
O kadar bölük bölüğüm
Ama daha ilk adımda param parça oldum
Daha ilk adımda aklıma sen geldin yüreğim küt küt etti
Ufacık yüzünü gördüm kahvenin camında
Önümden el ele vermiş çocuklar geçiyorlardı
Bir kırlangıç havayı yarıp geçti
Gökyüzü neredeyse düşecekti.
Efendim, bir yaprak nasıl dönerse rüzgârda
Öyle yaşadım
Yani bir altı ay ben kendimde değildim
Bir altı ay ben kendimi düşündüm dünyada
Yani bir altı ay yaşamadım.
Bir gün bir sabah bir akşam
Bir sen değilsin dedim,
İlhan Berk, kendi kendime
Bir sen değilsin
Ne kadar insan yaşıyorsa bu memlekette
O kadarız dayanan
Dedim de rahatladım.
2 Mayıs 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder