Salt duruşuyla vardır virgül, duruşunu, bir onu öne sürer, onu önerir bir :
-BÖYLE VARIM!
der gibidir. Yani hep baş aşağı, hep uysal, alımlı, güvenli, kardeş. Gerçi duruşunu tersyüz ettiği, başkaldırdığı olur, ama o durumda da yine o duruşu öne geçer: yalın, kusursuz, güzel. Fakir bir sokak, mahalle çocuğu gibi; ama temiz, gösterişsiz, cin gibi. Bir değişiklik özlemi belki, ama salt kendi kalarak, kendi olarak, hiçbir şeye yaslanmadan. Örneğin ünlem işareti gibi kurum satarak, bağırarak değil; nokta gibi de bir durukluk, değişmezlik, kendini yinelemek, ya da baş olmak gibi bir yasa koymadan. Kılık değiştirirse, noktanın yüzündendir bu, onun şımarıklığından, onun üste çıkmasındandır. Soru işareti gibi sorular soracağım diye de tepineyim demez. Niceliğini bilir; nicelik, nitelik değiştirmez onda, sınıfına bağlıdır çünkü; sınıf saygısını her şeyin üstünde tutar, bilir ki ona bağlandıkça vardır. Ayraç gibi de aracılık, uzatmacılık, anlam kaydırmacılığı etmez; çengel işareti gibi de dikkatleri kendime çekeyim demez, bellidir işi:
I - Süreklilik (süreklilik bilir ki sonrasızlıktır);
II - Durukluğa karşı çıkmak (durukluk bilir ki ölümlüdür) ;
III - Bir imgelem adamıdır (imgelem bilir ki insana en çok gidendir).
En kolay yazılan yazı işaretidir de sonra, kalemin ucunu bir kağıda koyup aşağı doğru çekin, şöyle:
,
tamam işte öyle.
Böyle bir şeydir işte virgül.
Kül'den
7 Mayıs 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder