İrisleri kırmızıyla döşeli,
teninde dantel izleri...
Ağzının üzerinde bir örümcek
örüyor suskunluğu salyasıyla;
ipek ağın ardından kıpırdayan dudakları
çıkrıkçı kızın ses vermiyor yatık zamanda.
Kuşlar bu kızın kulağında küpedir;
kulağı kesik kuşlar, su kuşları ve ürkünç
uçuşları...
Kayalıklarda oyulmuş gömütler,
kızın hayatını eğik kılmış bir kez,
geçmiş yığılmış da örümcek ağının ardına,
Ağzının içi bir yığın taş, çim, acı...
Su; ölene kadar!
Eylül / 1984
5 Eylül 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder