Çeviri: İlhan Berk
TUFAN düşüncesi durulur durulmaz,
Evliya otlarıyla kımıl kımıl çançiçekleri arasında bir tavşan durdu, örümcek ağlarının arasından ebemkuşağına yakardı.
Ey! saklanan kıymetli taşlar, - çoktandır bakıp duran çiçekler.
Büyük, pis sokağa kasap dükkanları kuruluverdi; gravürlerdeki gibi o kat kat denize doğru kayıklar çekildi.
Mavi - Sakal'ın evinde, - mezbahalarda,- pencerelerini güneşin sararttığı cambazhanelerde, kan boşandı. Kan, süt aktı durdu bütün.
Yuvalarını kurdu kunduzlar. Kahvelerde «kahveler» tüttü durdu.
Camlarından hâlâ su sızan koca evin yaslı çocukları o eşsiz resimlere baktılar.
***
Bir kapı çarptı, - köy alanında, çocuk gürül gürül sağanağın altında, fırıldakları, her yandaki çan kulelerinin rüzgâr gülleriyle dolu kollarını döndürdü durdu.
Bayan Alplere bir piyano yerleştirdi. Kilisenin o yüz binlerce mihrabında, ayin yapıldı, ilâhiler okundu.
Kervanlar yola düzüldüler. Buzlar ve kutup gecesinin kaos'unda Splendide Hôtel'i kuruldu.
Kekik çöllerinde uluyan çakılları, - meyve bahçelerinde homurdanan tahta pabuçlu kır tanrıçalarını daha ilk o zaman işitti Ay. Sonra, tomurcuk yüklü, mor, o ulu ormanda Euchads, ilkyazın geldiğini söyledi bana.
-Sağırlar, durgun sular, - Köprünün, ormanların üstlerinden akıp gidiyor köpük; - Kumaşlar, organlar, - şimşekler, gök gürültüleri, - yükselin, akın; - Sular ve acılar, yükselin, daha bir artırın Tufanları..
Onların dağılıp gittiğinden beri, - siz ey gömülen eşsiz taşlar, açılmış çiçekler! - dayanılır gibi değil bu! - ve o kraliçe, saksıda ateş yakan Büyücü kadın, bilmediğimiz o nice şeyi hiç bir zaman bize tutup anlatayım demeyecek.
ÇEV: İLHAN BERK
23 Mart 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder