RSS

28 Mart 2010 Pazar

TEVFİK EL ZEYYAT / HAPİSHANEDE GECE SOHBETLERİ

Hatırlamadan olur mu,
hatırlamadan Damon'u, (*)
o zehir zıkkım geceleri,
o dikenli telleri,
duvara asılan adaleti,
çarmıha gerilen ayı,
parmaklığın demirinde?
Hatırlamadan olur mu,
hatırlamadan Damon'u,
hücrede sohbetimizi,
vururken yüzümüze
karanlığın soluğu?
İç çekerdik hani,
hatırlamadan olur mu,
yitik Damon'da
aşktan konuşuldu mu!
Nasıl kalkardık ayağa,
nasıl isyan ederdik
dinlerken soygunları
ve yağmaları.
Sığmazdık kabımıza
halk başkaldırdığı vakit
ve kurtulduğu vakit.


Cücelerin uşaklığından söz ederdik,
zalimlere boyun eğmemiş bir halktan,
açlardan söz ederdik,
çıplak ayaklılardan,
bir deri bir kemik kalmışlardan.
bir deri bir kemik.
Karardan söz ederdik
esmer yüzlerde dolaşan,
gözlerde korku saçan umuttan,
olgunlaşacağı günlerden
halkın büyüye büyüye,
yarınlardan söz ederdik,
aşk ve barış dünyasından,
bahçelerden, güllerden, çiçeklerden,
amberden, şarap ırmaklarından.
Ve şekerden.
Hatırlamadan olur mu,
hatırlamadan Damon'u,
hücrede sohbetimizi,
vururken yüzümüze
karanlığın soluğu?
Hatırlamadan olur mu
sazını İbrahim'in,
Abs ve Antar ve Ablah öykülerini
anlatırken İbrahim,
ve kara saçlarını İbrahim'in,
ve Ebu Zait ve Diab masallarını
hatırlamadan olur mu?
Sürgündekilerden söz ederdik,
aramızda olmayanlardan,
iki dağ gibi heybetli iki yiğitten,
beyaz kılıçtan, iki yüzü keskin,
sevgililerden ve yemyeşil sevdalardan.
Uyuklardı sazı İbrahim'in,

Karmel üzerinde eskirken karanlık gece.
Otururduk gözleyerek cücelerin gecesini,
halkalar çıkarırdık cıgara dumanından sessizlikte,
meydan okurduk demir parmaklıklara,
anahtarlarına gardiyanların,
mavi gözlerine,
sarı dudaklarına.
Ey benim halkım,
gül fidanım,
bağlı kaldım sana canımdan çok.
Bağlı kaldık sözümüze:
Kabullendik hücrede acı çekmeyi,
haksızlığın zincirini kabullendik,
adaletsizliğin duvarlarını,
demir parmaklıkları,
…………yalnızlığı
…………………ve açlığı.

Kabullendik kurtulsun diye çarmıha gerilen ay,
alınan hakların geri verilsin diye sana,
satılmayasın diye bir daha sen,
satın alınmayasın diye sen bir daha,
ve kalmasın diye
bir daha kayığın yelkensiz.

Ey halkım,
gül fidanım,
bağlı kaldım sana canımdan çok.
sözümüz erkek sözü.
Sözümüz söz.



(Çev. : A. Kadir – Afşar Timuçin)



(*) Şairin 1955'de atıldığı İsrail hapishanesi

Hiç yorum yok: