Nathalie Sarraute/ Yönelişler
Çeviri: Dr. MÜKERREM AKDENİZ
Bilgi Yayınları -1967
Havalar düzelmeye yüz tutunca, bayram günlerini geçirmeye, banliyödeki koruluklara giderlerdi.
Düz, ağaçlı yolların simetrik bir şekilde kesiştiği kavşaklar, çalılıkların arasında, yer yer oyuklar meydana getirmekteydi. Otlara henüz seyrek rastlamıyordu, ve çiğnenmiştiler, gerçi dallarda taze sürgünler çıkmaya başlıyordu, ne yazık ki bunlar, etraflarına biraz olsun ışıltılarından veremiyorlardı henüz ve, hastane odalarında, güneşten yüzünü buruşturan o kekre gülüşlü çocukları andırıyorlardı.
Yol kenarlarında, ya da korudaki çıplak alanlara oturup yemeklerini yiyorlardı. Etraflarındaki şeylerin hiç birini farketmiyor gibiydiler, geri kalan hayatın tümünü, cılız kuş seslerini, henüz görünüşleri kusurlu tomurcukları, tepilmiş otları kendi varlıklarıyle bastırmışlardı; devamlı olarak içinde yaşadıkları yoğun bir tabaka, etraflarını burada da çepeçevre sarıyordu, ağır ve buruk bir çeşit buhar halinde, varlıklarından dalga dalga yayılıyordu.
Sadece boş saatlerinde birlikte oldukları münzevi küçük çocuklarını da getirmişlerdi.
Bir yer seçip de oturmaya hazırlandıklarını görür görmez, çocuk da portatif iskemlesini açıp onların yanına koyuyor, ve üzerine çökerek, toprağı eşelemeye, kuru yapraklar ve çakıllarla yığın yapmaya koyuluyordu.
Daha oluşumunu tamamlamamış bu cılız ilkbaharın kuşku dolu kokularına karışan ve içinde belirsiz şekillerin kaynaştığı birtakım gölgelerle yüklü konuşmalar çocuğu çepeçevre sarıyordu.
Yoğun hava, ıslak toz ve özsu ile adeta yapış yapış, varlığına sıvaşıyordu, derisine, gözlerinin içine süzülüyordu.
Onlardan uzak, çayırlıkta, öbür çocuklarla oynamak istemiyordu. Orada, öylece, yapışmış duruyor, ve, sevinçsiz bir açlıkla konuşulanları içine çekiyordu.
9 Nisan 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder