RSS

29 Mayıs 2010 Cumartesi

SYLVIA PLATH / ÜÇ KADIN

İKİNCİ SES:


Onu, o küçük kırmızı sızıntıyı ilk gördüğümde inanamadım.
Çevremde dolaşan erkekleri gözlemledim büroda.
…………………………………………..Ne kadar da düzdü hepsi!
Mukavvayı anımsatan bir yanları vardı ve
…………………………………………..ben bunu görmüştüm:
İçinden düşüncelerin, yıkımların, buldozerlerin, giyotinlerin
Beyaz çığlık odalarının fışkırdığı ardı arkası kesilmeden
O düz, dümdüz, düzlüğü görmüştüm
………………………………………….. -ve soğuk melekleri, soyutlamaları.
Otururken masamda, çoraplarım ve yüksek topuklarımla,





Yanında çalıştığım adam güldü:
................................ "Korkunç birşey mi gördün?
Kireç gibi oldu yüzün birdenbire." Bir şey söylemedim.
Ölümü gördüm çıplak ağaçlarda, yok oluşu gördüm.
İnanamadım. O kadar güç mü
Ruhun bir yüze, bir ağıza kavuşması?
Harfler fışkırıyar bu kara tuşlardan ve kara tuşlar fışkırıyor
Alfabetik parmaklarımdan, siparişler düzenliyor, parçalar.





Matkaplar, dişliler, parlak parça takımları için.
Ölüyorum otururken. Bir boyut yitiriyorum
Trenler gümbürdüyor kulaklarımda, kalkışlar, kalkışlar!
Uzaklara dökülüyor gümüş izi zamanın.
Verdiği sözü boşaltıyor beyaz gök, boşaltır gibi bir kaptan.
Benim ayaklarım bunlar, bu mekanik yankılar.
Tak, tak, tak çelik ayaklar. Kusurlu bulunuyorum.




Eve taşıdığım bir hastalık, bir ölüm bu.
Evet. bir ölüm bu. Hava mı içime çektiğim.
Yıkımın parçaları mı yoksa? Soğuk meleğe bakarak
Zayıflayan, zayıflayan bir nabız mıyım ben?
Benim sevgilim mi bu peki? Bu ölüm, bu ölüm?
Liken gibi bir adı sevdim, çocukken.
Bir günah mı bu peki, bu eski ölü aşkı ölümün?


Çev: Gürkal Aylan/ ArtShop Yayıncılık-2006

Hiç yorum yok: