RSS

16 Şubat 2011 Çarşamba

ARTHUR RIMBAUD / SÖZÜN SİMYASI'NDAN

SÖZÜN SİMYASI'NDAN

"Nice zamandır tüm olası görünümleri edinmekle övünüyor ve gülünç buluyordum çağdaş resmin ve çağdaş şiirin ünlülerini."

"Saçma sapan resimleri, kapı aynalıklarını, dekorları, çadır tiyatrolarındaki resimli perdeleri, tabelâları, halk bezeklerini seviyordum; kilise Latincesini, çalakalem yazılmış aşk kitaplarını, eskilere değgin romanları, peri masallarını, çocukken okunan küçük kitapları, eski operaları, aptalca nakaratları ve basit halleriyle seviyordum eski türden yazını. (...) Tüm büyülere inanıyordum."

"Rengini buldum sesli harflerin: A kara, Ö ak, İ kırmızı, O mavi, Ü yeşil. Her sessiz harfin biçimini ve devinimini yeni bir düzene koydum ve harfler arasındaki içgüdüsel ses uyumlarıyla bir gün bütün duyularca benimsenebilecek şiirsel bir söz bulmakla övündüm. (...) İşe incelemeyle başladım. Sessizliği, geceleri inceliyor, sözle anlatılamayan şeyleri saptıyordum. Saptıyordum hayal âlemlerini. (...)"

"Söz simyamda şiirsel eskiliğin haylice yeri vardı."

"Yalın sanrıya alıştım, düpedüz, fabrika yerine cami, meleklerce yapılmış bir tamburlar okulu, gökyüzü yollarında atlı arabalar, gölün dibinde salon; canavarlar, gizemler görüyordum; bir güldürü oyunu adı dehşetler saçıyordu önümde."

"Sonra, büyülü kuşkuculuğumu sözcüklerin şansıyla açıkladım! Usumun dağınıklığını kutsal bularak bitirdim. Başıboştum, ağır bir hastalık ateşiyle yüz yüzeydim. İmreniyordum hayvanların mutluluğuna. (...)"



"Sevdim çölü, kavrulmuş bahçeleri, solgun yüzlü dükk‰nları, ılıtılmış içkileri. Pis kokulu dar sokaklarda başıboş dolaşıyordum ve kapalı gözlerle, sunuyordum kendimi ateş tanrısı güneşe. (...) Gökyüzünden laciverdi ayırdım. (...)
Masalsı bir operaya döndüm, her varlığın bir mutluluk yazgısı var, bunu gördüm. (...) Aktöre, güçsüz beynin ürünü."

"Her yaratıkta, varlığını o yaratığa borçlu bir başka yaşamlar var gibi geldi bana. (...) Bir domuzu böylece sever oldum. Delilikten -tutsaklanmış delilikten- doğan her tür yanılgıyı yaşadım. Hepsini sayabilirim tek tek, anahtar bende."

"Sağlığım tehlikeye düştü. Yılgı bastırıyordu. Günlerce uyuyup kaldım, uyandığımda kendimi yeniden en berbat düşler içinde buluyordum. Sonum gelmişti, güçsüzdüm. (...)"

Hiç yorum yok: