Eylül 1889
Sevgili kardeşim; sana mektuplarımı çalışmadan ara bulduğum zaman yazıyorum. Deli gibi çalışıyorum. Hiç böyle olmamıştı.
Herhalde Eugene Delacroix'nın dediği benim de başıma geldi, yani «dişlerimin döküldüğü, soluğumun kesildiği bir zamanda eriştim resme».
Bu yürekler acısı hastalık beni dinmez bir hırsla çalıştırıyor (çok yavaş) ama sabahtan akşama kadar ara vermeden (ve asıl işin sırrı belki burda ) uzun zaman ve yavaş çalışmakta.
Bilmiyorum, ama sanıyorum ki pek kötü olmayan bir iki tuvalim var tezgâhta: sarışın buğdayları biçen bir orakçı, bir de açık renk fon üstüne bir portre.
Bunları yirmilere verebiliriz, zamanında beni hatırlarlarsa, ama hatırlamasalar da vız gelir, unutmaları daha iyi bence.
27 Şubat 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder