RSS

6 Mart 2010 Cumartesi

JORGE LUIS BORGES / BROWNING ŞAİR OLMAYA AZMEDİYOR

Londra’nın bu kızıl labirentlerinde
anlıyorum ki meslekler içinde
en meraklı olanını seçmişim,
gerçi hepsi meraklı ya kendine göre.
Ele geçmez cıvada
felsefe taşını arayan
simyacılar gibi tıpkı,
ben de sıradan sözlerden-
üçkağıtçının işaretli kartları, halkın parası –
büyü devşireceğim, onların olan büyüyü.

Thor esin ve patlama,
gökgürültüsü ve tapınmayken.
Günün ağzıyla
ebedi şeyler söyleyeceğim sıram geldiğinde:
liyakatsiz olmamaya çalışacağım
büyük yankısına Byron’ın.
Ben olan bu toz incitilmez olacak.
Bir kadın paylaşırsa aşkımı eğer.
eşmerkezli göklerin onuncu küresini sıyırıp geçecek şiirim;
bir kadın aşkıma omuz silkerse
kederimden bir müzik çıkaracağım.
zaman boyunca yankıyan büyük bir ırmak.
Kendimi unutarak yaşayacağım.
Yarı görüp unuttuğum yüz olacağım.

Yahuda olacağım, hain olmanın
kutsal yazgısını kabul eden,
bataklıkta Caliban olacağım,
bir paralı asker olacağım,
korkusuz ve imansız ölen,
Polykrates olacağım, kaderin geri gönderdiği
yüzüğü görünce dehşete düşen,
benden nefret eden dost olacağım.
İran bana bülbülü bağışlayacak, Roma kılıcı.
Maskeler, ıstıraplar, dirilişler
dokuyacak, çözecek talihimi,
ve bir yerde Robert Browning olacağım



Selâhattin Özpalayıklar
ALTIN VE GÖLGE

Hiç yorum yok: